Hava Kirliliği Nedir? Kayseri’nin Kirli Havasında Bir Gün…
Bir Sabah Kayseri’de
Saat sabah 7, pencerenin perdesini araladım. Dışarıda gri bir sis var. Havanın ne kadar kirli olduğunu hemen hissedebiliyorum. Gözlerim buğulanmış bir şekilde gökyüzüne bakarken içimde bir boşluk var. Her sabah, aynı görüntüyle karşılaşıyorum ama bu sabah biraz daha yoğun bir his var. Hava, burnuma acı bir koku bırakıyor, ağzımda ise bu kokuyla birlikte kötü bir tat. Her zaman böyle mi? Yoksa bugün bir şeyler daha mı farklı?
Kayseri’de yaşamaya başladığımdan beri, burada sabahları güneşin doğuşunu görmek bir hayal gibi. Sis, toprak kokusu, egzoz dumanı ve fabrikalardan çıkan kara dumanlar her gün karşıma çıkıyor. Ne zaman ki dışarıya çıkıp sokakta yürümeye başlasam, havadaki kirli partiküller sanki içime işleyecekmiş gibi bir hisse kapılıyorum. Herkesin giydiği maskeler, insanların soludukları havadan şikayet etmeleri… Kayseri’nin havası, bana her geçen gün daha da ağır gelmeye başlıyor.
Hava Kirliliği Nedir?
9. sınıfta öğrenmiştik; hava kirliliği, doğada bulunan zararlı gazların, partiküllerin ve maddelerin hava ile karışıp çevremizi kirletmesidir. Bu kirli hava, hem insan sağlığını hem de doğayı olumsuz etkiler. Gündelik yaşamımızda bazen ne kadar tehlikeli olduğunu fark etmiyoruz ama adım attığımız her yerde soluduğumuz hava, aslında bir yavaş ölüm gibi. Tütün dumanı, fabrika atıkları, motorlu taşıtların egzoz gazları ve daha niceleri… Bunların hepsi havayı kirletiyor ve her solukta vücudumuza daha fazla zarar veriyor. İşte Kayseri’de yaşarken bunu o kadar çok hissediyorum ki, her sabah uyanınca bir an durup düşünmeden edemiyorum: “Bugün, bu havayla nasıl başa çıkacağım?”
Gri Sabahlar ve Kirli Hava
Bir sabah, işlerim nedeniyle erken kalktım. Kayseri’nin bu zamansız sabahlarından birine daha uyanmışım. Ama bu sefer sabah çok farklı. Hava, gri bir örtü gibi şehri sarhoş etmiş. Hemen kapımı açıp dışarıya bakıyorum. Gökyüzü o kadar kirli ki, bir yere kadar bakabiliyorum sadece. Otobüsler, arabalar geçiyor ama onlardan yayılan egzoz dumanları havaya karışıyor, öylece kalıyor. Her şeyin üstü, bir bulanıklığa bürünmüş. İnsanlar maskelerini takmış, hızla yürüyüp gitmeye çalışıyorlar. O anda, derin bir nefes alıyorum ve gerçekten, o an hissettiğim şeyi kelimelerle anlatmak zor. Bir yandan bir tür hayal kırıklığı içinde hissediyorum kendimi. Hava ne kadar kirli, doğa ne kadar tahrip olmuş… Öte yandan, bu şehirde yaşamak, bazı şeyleri değiştirebilmek için bir umut ışığı gibi geliyor. Hepimiz el birliğiyle bu sorunun farkına varmalı ve hep birlikte bu kötü gidişata karşı bir şeyler yapmalıyız.
Geleceğe Dair Umut
O sabah yürüyüşe çıktım. Kayseri’nin caddelerinde maskesiz bir şekilde yürüyen tek ben değilim. İnsanlar, her zaman olduğu gibi yüzlerinde soludukları havaya alışmış gibi görünüyorlar. Ama ben, bir şekilde bu durumu içimde bir umutla kabulleniyorum. Hava kirliliğiyle ilgili çözüm önerilerinden bahsediyoruz, okullarda, sosyal medyada bu konu hep gündemde. Bilmiyorum, belki de farkındalık yaratmak bu kirliliği ortadan kaldırabilir. Bu yüzden o gün, akşam evime dönerken bir an bile olsa şehrin havasını değiştirecek bir şey yapabilirim diye düşündüm. Belki de bir gün bu şehirde herkes, sabahları güneşi görebilecek, temiz bir havayı soluyabilecek. Hep birlikte bir şeyler yaparsak, işte o zaman Kayseri’nin havası, sadece kirliliğinden değil, yaşanabilirliğinden de daha güzel olur.
Sonuç: Kayseri’nin Havasını Temiz Tutalım
Kayseri’de yaşamaktan keyif alıyorum, ama bu kirli havayı her gün solumak içimi burkuyor. Hava kirliliği nedir? Bir sorudan daha fazlası, bir yaşam biçimi haline gelmiş. Havasını temiz tutmak, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk. Bizler, her birimiz bu soruna dikkat çekmeli, bilinçli olmalı ve çevremizdekilere de örnek olmalıyız. Çünkü bu kirli hava, sadece şu an değil, geleceğimizde de bize zarar verecek. Bir gün, belki de Kayseri’de maskesiz dolaşabildiğimiz günleri hatırlayacağız. O yüzden, her gün biraz daha fazla çaba gösterelim; belki de bu, umudumuzu yitirmemek için yapmamız gereken tek şeydir.